seni ilk gördüğüm gün üzerimdeydi. koyu yeşil, kenarları püsküllü. çok beğenerek almıştım, çok severek giymiştim. soğuk bir günmüş demek ki, hatırımda kalmamış. ama seni ilk gördüğüm anı hatırlıyorum. ellerimizde telefon, birbirini bulmaya çalışan iki çocuk. belki de en çok hatırlamam gereken şeyi; seni ilk gördüğümde hissettiklerimi hatırlayamıyorum. oturduğumuz kafede konuştuklarımızın pek azı aklımda. o kafenin olduğu binayı yıkmışlar şimdi. yerine ne yapacaklarını sormadım.
yeşildi. hırkam yeşildi ve püsküllüydü. beğendiğini söylemiştin. bugün sandıkta buldum hırkamı. eskimemiş. bizim gibi, yeni kalmış o da.
elime yüzüme bulaşıyor bu günler benim
9 yıl önce