17.9.07

gitmek



Gitmek değil mesele, giderken gitmenin içini doldurarak gitmek. Dolu dolu gitmek. Yüklü, ağır, sessiz, derin gitmek. Giderken sadece kendini götürenleri yürüyüşleri ele verir. Uçar gibi hafif adımlarla yürür onlar. Onları paçalarının kuruluğu ele verir. Arkalarından kimse su dökmemiştir dönüşleri tez olsun diye. Ceplerinin boşluğu ele verir onları. Kimse yüreğini ceplerine koymamıştır çünkü. Oysa yalnız gidenler de kalabalık gidenler de “gidiyorum” demişlerdir. Gitmek değildir mesele, değildir işte.

1 yorum:

k r m on 21:55 dedi ki...

Gitmek değildi mesele, çünkü gittim. Sessiz, her yerden uzak, alışılagelmiş mekanlardan soyutlaşmış belki esrarengiz belki sırlarla dolu diyebileceğimiz bir yere gittim. Ardıma bakmaksızın koşaradım uzaklaştım senden ama anlamadığım, olayların bu denli gizemli oluşu muydu beni buraya
getiren yoksa sonunu kestiremediğim tercihlerim mi? Anlamak istediğim; neden burada
olduğumdan ziyade buraya nasıl geldiğimdi.
(Bambaşka bir şeydi aradığım yazılarınıza rastladığımda, yazmaya devam edin,sizi okumalı insanlar) http://krmworld.blogcu.com/4575764/

 

uzağa giden gemiler... Copyright © 2008 Black Brown Art Template by Ipiet's Blogger Template