seni ilk gördüğüm gün üzerimdeydi. koyu yeşil, kenarları püsküllü. çok beğenerek almıştım, çok severek giymiştim. soğuk bir günmüş demek ki, hatırımda kalmamış. ama seni ilk gördüğüm anı hatırlıyorum. ellerimizde telefon, birbirini bulmaya çalışan iki çocuk. belki de en çok hatırlamam gereken şeyi; seni ilk gördüğümde hissettiklerimi hatırlayamıyorum. oturduğumuz kafede konuştuklarımızın pek azı aklımda. o kafenin olduğu binayı yıkmışlar şimdi. yerine ne yapacaklarını sormadım.
yeşildi. hırkam yeşildi ve püsküllüydü. beğendiğini söylemiştin. bugün sandıkta buldum hırkamı. eskimemiş. bizim gibi, yeni kalmış o da.
14.10.07
2.10.07
hiç bir şeyden kaçılmıyor, hem de hiç bir şeyden. lekesiz bir aklı özlüyorum. saçma. insan bilmediği bir şeyi özleyebilir mi? yalan. aklımı lekeleyen her şeyi seviyorum. sadece çözümsüzüm, kendime yalan söyleyecek kadar çözümsüzüm. biliyorum kendimi, istemiyorum bilmeyi ama bidiklerimi bilmiyormuş gibi yapsam da neye yarar ki bu? kendini unutmak mümkün mü?
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)