Artık hiç kimseye kendimi anlatmak zorunda değilim. Oysa en çok şimdi ihtiyacım var kendimi anlatmaya. Harika renkleri olan bir şehrin ortasında çirkin bir leke gibiyim. Ne uyum sağlayabiliyorum ne de çekip gidebiliyorum. Denizin üzerinde süzülen beyaz vapurlara yakışmıyorum. Bu şehir insanı ya yutuyor ya da kusuyor. Şizofren bir aşk gibi. Gün batımları öylesine güzel ki arkanı dönüp gidemiyorsun. Oysa, gün her gün batmıyor beni öyle olduğuna inandırmak istese de.
22.7.06
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
1 yorum:
..uyuyan bir ruhun gözlerini açıp gerçeğin ne
kadar da küflü ve renksiz olduğunun fark etmesinin yarattığı endişe geliyor birden önüne..ona gülümsüyor..şekli yok belirli bir görüntüsü de..sadece sürekli değişen hayallerin biçimini alıyor bu endişe..
Yorum Gönder